Modern zamanların en büyük krizi…Geçtiğimiz yüzyıl boyunca eşi benzeri görülmeyen bu pandemi tüm insanlığın hayatını kökünden değiştirdi. Birçok hükümet virüsün yayılmasını ve sağlık sisteminin çökmesini engellemek için sert önlemler almak zorunda kaldı. Potansiyel müşterileri evlerinde sosyal mesafe kurallarına uymaya çalışırken, kapatılma kararıyla karşı karşıya olan işletme sahipleri arasında ciddi problemler baş gösterdi. Sosyal mesafe ve sokağa çıkma yasakları işletmelerin büyük kısmını belirsiz bir süre için kepenk indirmeye itti. Buna rağmen özellikle tek kullanımlık temizlik ve hijyen ürünlerine ciddi bir talep artışı yaşandı. Geleneksel perakendecilik yüz yüze alışveriş, gereğinden fazla fiziksel temas ve kısıtlı hareket alanı gibi eksileriyle zorlanırken, internetin yaygınlığı ve gelişmiş kullanımı işletme sahiplerine müşterilerine ulaşma şansı sundu. Böylece e-ticarette tarihinin en büyük sıçraması yaşandı.

Covid-19 E-Ticareti Nasıl Etkiledi?

Covid-19 öncesinde internet kullanıcı sayısındaki büyük artış, online alışverişe karşı artan bilinç, internette satılan ürünlerin çeşitliliği ve toplu alımlar karşısında düşük birim fiyatlar gibi faktörler online alışverişin artmasını sağlayan faktörler oldu. Pandemi sonrası ise sosyal mesafe sebebiyle evde geçen sürenin artmasının müşterileri online alışverişe yönlendirmesi bekleniyor.

İşletme sahipleri Covid-19 sebebiyle satışlarını dijitale taşımak zorunda kalsa da dijital dönüşümün işlerine yaradığını söylemek yanlış olmaz. Pandemi sayesinde yeni bir iş kurmak kolaylaşırken müşteri profili genişledi ve online markete yeni ürün seçenekleri eklendi. Ekim 2020’de yayınlanan Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı raporuna göre gelişmekte olan Türkiye, Çin ve Güney Kore gibi ülkelerde pandemi öncesine göre çok daha fazla online alışveriş yapıldığı gözlendi. Buna karşın gelişmiş ülkelerde pandemi öncesi ve sonrası arasında büyük bir fark bulunmuyor. Önümüzdeki yıllar içerisinde ise gelişmekte olan ülkelerde e-ticaret müşteri sayısında artış bekleniyor.

Pandemi sürecinde e-ticaret sektörleri arasında en büyük artış sırasıyla bahçe-kendin yap, ilaçlar-sağlık ve elektronik ürünlerinde gözlemlendi. En aktif müşteri grubu ise kozmetik-kişisel bakım, dijital eğlence ve yiyecek-içecek kategorilerine ait. Ek olarak, gelişmekte olan ülkelerde Covid-19 sonrasında online alışverişte ve internetin sağlık araştırmaları için kullanımında artış bekleniyor. 

Gelecekte Çin ve Türkiye’den müşterilerin yüz yüze alışverişin yerine online alışverişe yönelmesi ön görülürken Almanya, İtalya, İsviçre ve Rusya’nın online ve geleneksel ticaret arasında daha dengeli bir eğilim sergilemesi bekleniyor.

E-ticarette,  Pandemi Sürecinde Hangi Sorunlar Gözlemlendi?

Pandemide yeni bir dalga ihtimali ve online alışverişin rahatlığı ve erişilebilirliği göz önünde bulundurulduğunda e-ticaretteki birçok değişimin uzun vadeli olduğunu söyleyebiliriz. Yine de tüm sorunlar çözülmüş sayılmaz. Hükümetlerin e-ticarete teşviki artırma çabalarına rağmen, e-ticarete adapte edilemeyen yönetmelikler yeni kurulan işletmeler için sorun teşkil ediyor. Aynı zamanda Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı raporuna göre 2017 yılında küçük ve orta ölçekli girişimlerin e-ticarete katılım oranı büyük ölçekli girişimlerin yarısından daha az. Özellikle düşük oranlarda dijitalleşme, yeni teknoloji hizmetlerine ulaşmada ve bunları uygulamada yaşanan güçlükler küçük ve orta ölçekli işletmelerin evden çalışmasını ya da online satış platformlarına yönelmelerini zorlaştırıyor. Bütün bu sorunlar pandemi öncesinde de yaşanıyordu fakat mevcut durum ve online ticarete olan rağbet göz önünde bulundurulduğunda bu problemlerin çözümü için yeni tedbirlerin alınması artık kaçınılmaz.

Müşterilere gelecek olursak, ana problemleri internete erişim, finansal katılım ve internet alışverişine olan güven. Güncel istatistiklere göre, yaklaşık 3,2 milyar kişinin internete erişimi yok – neredeyse insanlığın üçte biri. Bu sorunu çözmek için, hükümetler kırsal ve az hizmet alan bölgelere erişilebilir ve yüksek hızlı internet servisi taşımalı. Müşteriler için diğer bir problem ise güven. E-ticaret siteleri müşterilerin rahatlıkla alışveriş yapabilmeleri için mutlaka güvenlik sertifikalarını ve mühürlerini almalı, gizlilik politikalarıyla müşterilerinin bilgilerini güvende tuttuğunu garantilemeli. 

Hükümetler ve devlet politikasına yön verenler hem online hem de geleneksel satışa uygun yönetmelikleri uygulamaya sokarak yaratıcı girişimlere destek olmalı. Aynı zamanda gelişmiş iletişim, lojistik ve ticaret servisleriyle küçük ve orta ölçekli işletmeler için daha adil bir rekabet ortamı yaratılmalı.

E-Ticaretin Yayılması Siber Güvenliği Nasıl Etkiledi?

E-ticaretin büyümesiyle birlikte dolandırıcılık ve skimming(online alışverişle kart bilgilerinin çalınması) gibi siber güvenlik sorunları katlanarak arttı. Imperva’nın raporuna göre, online satıcılar diğer tüm endüstrilere göre iki kat daha fazla hesap çalınma tehlikesi geçirdi. Satıcıların yaklaşık %79’u credential stuffing adı verilen kimlik ve şifre kombinasyonlarının çalınıp başka siteler üzerinde denenmesi yöntemiyle saldırıya uğradı. Aynı zamanda Mart 2020’de güvenliği ihlal edilmiş sitelere giriş oranı her zamankinden daha yüksek – skimming oranlarında %26 artış yaşandı. Skimming sırasında saldırganlar müşterilerin telefon numaraları ya da e-posta adresleri üzerinden oturum açma ve banka bilgilerine erişebiliyor. Buna karşın siber güvenlik uzmanları artan tehditlere hızla karşılık veriyor ve bu karşılık çoğunlukla müşterilerin bilgilerini korumayı ve gizlilik yönetimini kapsıyor. 

Siber saldırı oranlarını düşürmek için, müşterilerin kredi kartı bilgileri saklanmamalı ve internet siteleri mutlaka PCI DSS sertifikalarını almalı. Ayrıca, sitedeki alım satım işlemlerini güvenceye almak için SSL sertifikaları büyük önem taşıyor. Bu sertifikalar aynı zamanda sitenin mülkiyetini kanıtlar nitelikte, böylece sahte ara yüzlerle sitenin taklit edilmesinin de önüne geçiliyor. Antivirüs ve anti malware yazılımlar ise değerlendirilmesi gereken başka bir opsiyon. Bu yazılımlar sayesinde sitedeki alım satım işlemlerinin yasal olup olmadığını kontrol ederek sitenin sahtecilik riskini öğrenmek mümkün. 

Covid-19 salgını sonrasında, evde kalmanın bir zorunluluk haline gelmesiyle e-ticaret çok büyük önem kazandı. Yükselişe geçen online alışveriş sayılarıyla kaçınılmaz olarak skimming gibi siber saldırılarda artış gözlendi. Artık siber güvenlik hiç olmadığı kadar önemli. Müşterilerine iyi bir deneyim sunmak isteyen işletmeler, siber güvenlik uzmanlarıyla çalışmak ve müşteri bilgilerini güvende tutmak için bütçe ayırmaya başlamalı.

Kaynakça

S. Mandal and D. A. Khan, “A Study of Security Threats in Cloud: Passive Impact of COVID-19 Pandemic,” 2020 International Conference on Smart Electronics and Communication (ICOSEC), Trichy, India, 2020, pp. 837-842, doi: 10.1109/ICOSEC49089.2020.9215374.

https://unctad.org/system/files/official-document/dtlstictinf2020d1_en.pdf

http://www.oecd.org/coronavirus/policy-responses/e-commerce-in-the-time-of-covid-19-3a2b78e8/#section-d1e102

https://datareportal.com/reports/digital-2020-global-digital-overview 

https://www.stackline.com/news/top-100-gaining-top-100-declining-e-commerce-categories-march-2020 

https://www.researchgate.net/profile/Tim_Weil/publication/341583723_IT_Risk_and_Resilience-Cybersecurity_Response_to_COVID-19/links/5fb12fd3299bf10c3680920e/IT-Risk-and-Resilience-Cybersecurity-Response-to-COVID-19.pdf 

https://www.imperva.com/resources/resource-library/white-papers/the-state-of-security-within-e-commerce/